Tahsilatlar kilitlendi, nakit kral oldu
Ekonomi yönetimi, yüksek enflasyon ortamından çıkış için sıkı program uygularken reel sektörde tablo giderek ağırlaşıyor. Özellikle son çeyreğe girilirken tahsilat süreleri uzadı, nakit yeniden ‘kral’ ilan edildi.
Dünya Gazetesi’nden Nurdoğan Arslan’ın haberine göre, firmalar ayakta kalabilmek için müşterilerinden peşin ödeme talep etmeye ya da vadeleri kısaltmaya başladı. Bazı şirketler alacak sigortası ve faktoring gibi maliyetli çözümlere yönelirken, bu yöntemlerin sorunu kökten çözmediği belirtiliyor.
TAHSİLAT SIKINTISI HÂLÂ GÜNDEMİN ANA SORUNU
Bazı işletmeler, her ne kadar son çeyrekte kısmi bir iyileşme beklentisi taşısa da, tahsilat sorunlarının ve finansman yükünün hala en büyük gündem maddeleri olduğunu belirtiyor. Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkanı Ömer Karadeniz, özellikle ihracat yapan firmalarda nakit akışının biraz daha düzenli hale geldiğini, ancak çok sayıda işletme için nakit sıkışıklığı hâlâ ciddi bir sorun olduğunu vurguladı. Piyasada hissedilen ‘temkinli iyimserliğin’ yanıltıcı olmaması gerektiğine dikkat çeken Karadeniz, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) nakit akışı sorunlarının devam ettiğini vurguladı.
YÜKSEK FAİZ VE KISITLI KREDİ İŞLETMELERİ BOĞUYOR
Sektör temsilcilerinin dile getirdiği en önemli nokta, bankaların kredi musluklarını kapatması ya da kısması ve yüksek faiz oranlarının yarattığı finansman baskısı. Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği (KASAD) Başkanı Alican Duran, “Tahsilat ortalamamız uzamış durumda” derken, Konfeksiyon Yan Sanayicileri Derneği (KYSD) Başkanı Murat Özpehlivan faizlerdeki sembolik düşüşlerin kredi faizlerine yansımadığını ve bunun piyasada likidite sıkıntısı yarattığını belirtti. İstanbul Tüccarlar Kulübü Derneği Başkanı İlker Önel de benzer şekilde, mikro ve küçük işletmelerin bu durumdan en çok etkilenen kesim olduğuna dikkat çekti.
İFLAS VE KONKORDATO RİSKİ DEVAM EDİYOR
Finansman sıkıntısı ve tahsilat sorunları, Türk iş dünyasında iflas ve konkordato riskini canlı tutmaya devam ediyor. Ekonomideki nakit sıkışıklığı ve artan maliyetler, özellikle sermayesi zayıf olan firmalar için adeta bir kapan haline geldi. Sektör temsilcileri, bu durumun sadece mevcut dönemin bir sorunu olmadığını, 2026 yılına kadar etkisini sürdürebilecek köklü bir sorun olduğunu belirtiyor.
Belki de bu dönemin ‘en ağır’ hasarını alan sektör hazır giyim ve konfeksiyon olmaya devam ederken, TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclis Başkanı Şeref Fayat, halihazırda birçok firmanın kapandığını ve küçüldüğünü ifade ederken, önümüzdeki dönemde de yeni iflas ve konkordato haberlerinin gelme ihtimaline dikkat çekti. Firmaların karlılıklarının düşmesi ve nakit akışını yönetmede zorlanmaları, zincirleme bir etki yaratarak ticari ilişkilerdeki güven ortamını zedeliyor.
BEŞERİ SERMAYE KAYBEDİLİYOR
KYSD Başkanı Murat Özpehlivan’a göre, bankalardan bekledikleri finansman desteğini bulamayan üreticiler, tahsilat vadelerini kısma ve ön ödeme isteme gibi ‘palyatif çözümlere’ yönelmek zorunda kalıyor. Ancak bu yöntemler, kalıcı bir çözüm sunmaktan uzak. “Türkiye’de talebi baskılayan ekonomi politikaları neredeyse ikinci yılını dolduruyor. Sadece faiz enstrümanını kullanarak bu sorunu çözemeyeceğimizi anlamamız gerek” diyen Özpehlivan, yüksek faizlerin enflasyonu düşürme hedefiyle uygulanmasının, reel sektörde derin yaralar açtığını belirtti. Özpehlivan’a göre, ekonomik baskılar, sadece finansal tablolarla sınırlı kalmıyor. Türkiye’nin en değerli varlığı olan beşerî sermayesini tehlikeye atıyor. Özpehlivan, “Küresel pazarlardaki müşterilerimizi anbean kaybederken enflasyonu düşürmüş olmamız kazanım değil, tam aksine kendi elimizle kendimize yaptığımız devasa bir yıkım” ifadelerini kullandı.
KARŞILIKSIZ ÇEKLER TİCARİ DÖNGÜYÜ BOZUYOR
İşletmeler ve bireyler, artan maliyetler ve daralan piyasa koşulları altında ödemelerini yapmakta zorlanırken, bu durum çeklere de yansıdı. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin verilerine göre, yılın ilk 6 ayında karşılıksız çek sayıları da arttı. Toplamda 138 bin adet çek, 107 milyar TL tutarla karşılıksız kaldı. İş insanları, bu artışın devam etmesi halinde, piyasalarda güven sorununa yol açabileceği ve ticari ilişkilerde belirsizlikleri artırabileceği konusunda endişeli. İş insanlarına göre, karşılıksız çek sorunu, basit bir ödeme güçlüğü olmaktan çıkıp, tüm ticari döngüyü etkileyen önemli bir risk unsuru haline gelmiş durumda.